Yirmi Beşinci Hadis-i Şerif

Rasulullah (s.a.v.) Efendimiz, Allâh-u Teâlâ ’dan naklen şöyle anlatıyor:

- “Allâh-u Teâlâ şöyle buyurdu:

- Ben, gizli bir hazine idim; bilinmemi istedim...

Halkı yarattım; nimetlerimi onlara sevdirdim...

Böylece, beni bildiler...”



“Ben, gizli bir hazine idim” ifadesi, Esmâ’nın hakikati olan Ahâdiyet vasfına işaret etmektedir. Yani Allah ismiyle işaret edilenin Zâtına.

Rasulullah (s.a.v.) Efendimizin: “Allah’ın Zât’ı üzerinde tefekkür etmeyiniz” uyarısı, düşünce ve fikrin durduğu Ahâdiyet vasfıyla ilgilidir.

Hz. Ebu Bekr (r.a.)’in: “Allah’ı idrak, ancak O’nun idrak edilemeyeceğini idraktir” sözü dahi Ahâdiyet vasfı dolayısıyla söylenmiştir.

“Dokuzuncu Hadis-i Şerif” ve “On Üçüncü Hadis-i Şerif” bölümlerinde bunun üzerinde durmuştuk.

“Bilinmemi istedim...” ifadesi, Allah ismiyle açıklanan Vahidü’l-Ahad’ın (sayısal çokluk kabul etmez TEK’in) Ulûhiyet kemâlatıyla aşikar olma hükmüdür. Bu da ilminde “Esmâ ül Hüsna” ile işaret edilen (kendini tanımladığı) kemâl vasıfların açığa çıkış seyriyle gerçekleşir.

Kudsî Hadis’in devamında:

“Halkı yarattım; nimetlerimi onlara sevdirdim...

Böylece, beni bildiler...

“Hakk” veya “Hakkanîyet” , Allah ilminde açığa çıkanların hakikatine, yani Esmâ mertebesine işaret ederken; “Halk” veya “halkiyet” ise, Allah Esmâ’sının ilimde terkip hükmüyle açığa çıkışına verilen isimdir.



ŞİMDİ BURADA ÖNEMLİ bir incelik var...

Muhyiddin Arabî (k.s.) Hz.leri der ki: “Ayân-ı Sâbite, vücûd kokusu almamıştır”.

Aslında hayalden/hologramdan öte bir varlığı olmayan evren ve içindekilerin kendisi yaratılmamıştır. Fakat evren ve içindekilerin bilgi boyutu/grafiği yaratılmıştır!

Hologram bir objeyi meydana getiren onun plakadaki dalga girişim desenidir... İşte bunun gibi evren ve içindekileri de meydana getiren Allah ilminde Esmâ’sının açığa çıkış seyri için takdir ettiği yazgıdır.

Tasavvufî tabiriyle bu ilk hayaldir...

Allah ilminde Esmâ’sının seyri hükmüyle evren ve içindekilerin bilgisi holografik esasa göre yaratılmış ve bu holografik tekil bilginin seyrini oluşturacak açığa çıkış ise hayalin hayali hükmünde olan kozmik elektromanyetik açılım planını meydana getirmiştir.

Kozmik elektromanyetik açılım planı veya frekans okyanusu, evrenin enerji boyutudur. Dinî tabiriyle Melekût’tur (kuvveler boyutu). Bizim algıladığımız evren ise, bu frekans okyanusundan sadece bir kesitin hayalî yansımalarından ibaret olup, okyanusta bir damla bile değildir!

Hologram plakası üzerindeki dalga girişim deseni misali, evren gerçekte bir frekans okyanusudur. Bu frekans okyanusunda her şey gerçekte birer dalga dönüştürücü frekans grupları halinde mevcuttur. Bizim Esmâ terkibi dediğimizde bu frekans gruplarıdır aslında.

Her frekans grubu, diğerinden gelen dalgalardaki verileri bir yandan kendi veri tabanına göre değerlendirir ve kendi frekansında dalga olarak dışarı yayar; diğer yandan değerlendirdiklerinden bir kısmıyla, tasavvufta hayalin hayalinin hayali diye tabir edilen, kendi içinde bir vizyon (hayal dünyasını) oluşturur ve bu vizyona göre de bilincini (anlayışını) şekillendirir.

İşte Kudsî Hadis’teki “halkı yarattım” ifadesinin manası, “Esmâ mın açığa çıkış seyrini meydana getirecek bilgi boyutunu takdir ettim…” dir.

Seyyid Abdülkerîm Ceylî (k.s.) Hz.’leri bu gerçeği İnsan-ı Kâmil isimli kitabında: “varlık, vehim nurundan yaratılmıştır...” şeklinde ifade etmiştir.

ÖZETLE…

Bir gizli hazine olan Zâtî hakikat, bilinmek için Esmâ ile işaret edilen (kendini tanımladığı) kemâl vasıfların açığa çıkış seyrini hükmetti. Takdir ettiği varlık yazgısına göre meydana getirdiği evren isimli dev hologramda, her boyutun algılayıcısı olarak Esmâ’sının açığa çıkışını seyretti.

Ve “sizi de fiillerinizi de Allah yarattı” ayeti hükmünce...

“B öylece, beni bildiler...

Kudsî Hadisin bu son cümlesini: “Siz öldürmediniz onları, öldüren Allah’tı! (Oku) attığında sen atmadın, atan Allah’tı!” ayeti gereğince, her seyredende gerçekte seyredenin kendisi olduğu şeklinde anlamak gerekir. Yani mâiyet sırrıyla.

Doğrusunu bilen Allahtır...