SÛRENİN DEVAMI

Biz sadece Rabbinin hükmüyle tenezzül ederiz (boyutsal geçiş)! Bilgimiz dâhilinde olan ve olmayan ve bunların ötesindeki her şey O’na aittir! (19.Meryem: 64)

Semâların, arzın ve ikisi arasında olanların Rabbidir… O hâlde O’na kulluğunu fark et ve O’nun ibadetine sebat et… O gibisini duyup bildin mi hiç? (19.Meryem: 65)

İnsan der ki: “Ben öldükten sonra ölümsüz olarak mı çıkarılacağım?” (19.Meryem: 66)

O insan, daha önce o yok iken onu yarattığımızı hatırlamaz mı? (19.Meryem: 67)

Rabbine yemin olsun ki, onları şeytanlarla beraber haşredeceğiz… Sonra onları elbette Cehennem’in etrafında dizüstü çökmüş hâlde bulundururuz. (19.Meryem: 68)

Sonra da her gruptan, onların azgınlık ve isyan itibarıyla Rahmân’a inkârda en katı olanlarını çekip çıkarırız (ateş için). (19.Meryem: 69)

Zira ateşte yanmayı kimler hak etmiştir biz iyi biliriz. (19.Meryem: 70)

Sizden Cehennem’e uğramayacak hiç kimse yoktur! Bu Rabbinin kesinleşmiş bir hükmüdür. (19.Meryem 71)

Sonra korunanları (korunmanın getirisi, nûrânî kuvve sahiplerini) kurtarırız; nefsine zulmedenleri de dizüstü orada bırakırız. (19.Meryem: 72)

Onlara delillerimiz açık açık okunup bildirildiğinde, hakikat bilgisini inkâr edenler, iman edenlere: “İki fırkanın hangisi makâm itibariyle daha hayırlı ve meclisi daha iyidir?” dedi. (19.Meryem: 73)

Onlardan önce, nice nesilleri helâk ettik ki, onlar zenginlik ve görünüş itibarıyla daha iyiydiler. (19.Meryem: 74)

De ki: “Kim dalâlette ise, Rahmân ona mühletini uzatsın! Nihayet kendilerine vadolunanı -azabı veya o saati (ölümü veya kıyametin kopuşunu)- görecekleri zaman, kim daha şerrli ve ordusu itibarıyla kim daha zayıf, anlayacaklar!” (19.Meryem: 75)

Allâh doğru yolda olanların hakikat bilgisini arttırır! İmanın gereği fiillerin getirileri Rabbinin indinde hem sevap olarak hem de sonucu itibarıyla, daha hayırlıdır. (19.Meryem:76)

O işaretlerimizi inkâr eden ve: “Kesinlikle bana mal ve çocuk verilir” diyen kimseyi gördün mü?” (19.Meryem: 77)

Gayba ait bilgisi mi oldu yoksa Rahmân’ın indinde bir söz mü edindi? (19.Meryem: 78)

Hayır! Biz onu söylediğini kaydedeceğiz ve onun için azabını, uzattıkça uzatacağız. (19.Meryem: 79)

Dediklerini yitirir de, biz onun vârisi oluruz… Ve o, bize tek başına gelir. (19.Meryem: 80)

Kendilerine üstünlük edinsinler diye Allâh dûnunda tanrılar edindiler. (19.Meryem: 81)

Hayır! (O tanrıları) onların tapınmalarını inkâr edecek ve onların karşıtı olacaklar! (19.Meryem: 82)

Görmedin mi biz şeytanları, hakikat bilgisini inkâr edenler üzerine irsâl ettik de onları (vehimlerini tahrik ederek) oynatıp duruyorlar. (19.Meryem: 83)

Onlar için acele etme… Biz onlar için gün sayarız. (19.Meryem: 84)

Korunmuş olanları, ikrama nail olmuşlar olarak Rahmân’a haşrettiğimiz süreçte! (19.Meryem: 85)

Suçluları da suya hasret olarak Cehennem’e sevk ettiğimizde! (19.Meryem: 86)

Rahmân’ın indînde ahd edinmiş (hakikati olan bir kısım Esmâ kuvveleri kendinden açığa çıkmış) olandan başkası, şefaat edemeyecek! (19.Meryem: 87)

“Rahmân çocuk edindi” dediler! (19.Meryem: 88)

Andolsun ki pek çirkin bir şey yaptınız. (19.Meryem: 89)

Bu yüzden neredeyse semâlar çatlayacak, arz yarılacak ve dağlar yıkılıp düşecek! (19.Meryem: 90)

Rahmân’a çocuk nispet etmelerinden ötürü! (19.Meryem: 91)

Rahmân’a çocuk edinmek gibi bir kavram yakışmaz. (19.Meryem: 92)

Semâlar ve arzda kim var ise Rahmân’a kulluk eder! (19.Meryem: 93)

Andolsun ki (Rahmân) onları çok yönlü tüm detaylarıyla bilir! (19.Meryem: 94)

Onların hepsi, kıyamet sürecinde O’na Tek olarak gelir. (19.Meryem: 95)

İman edip imanın gereğini uygulayanlara gelince, Rahmân onlar için bir sevgi oluşturacaktır. (19.Meryem: 96)

Biz O’nu, O’nunla korunanları müjdeleyesin ve inatçı bir topluluğu da O’nunla uyarasın diye, senin anlatımınla kolaylaştırdık. (19.Meryem: 97)

Onlardan önce de nice nesilleri helâk ettik… Onlardan herhangi birini hissediyor yahut onların fısıltılarını işitiyor musun? (19.Meryem: 98)